Adaçayı Hakkında Herşey

Adaçayı Hakkında Herşey

14. Yüzyıl Arap yarımadasında ölümsüzlük iksiri olarak kullanılan adaçayı nereden gelir? Nasıl ve nelere şifa verir? Yan etkileri nelerdir? Hepsi yazımızda.


Latince’de sağlık esenlik anlamlarına gelen “salus” ve  iyi, sağlıklı hissetmek, iyileşmek anlamlarına gelen “salvare” kelimelerinden türemiş olan Salvia, bu isim ile hem İngilizce’ye hem de Latince’ye yerleşmiştir. 

Eski Mısır'da doğurganlık ve bereket sembolü Adaçayı, 1300’lü yıllarda Avrupa'da büyüden korunmak için, Arap yarımadasında ise ölümsüzlük veren, şifalı iksir olarak kullanılmıştır.



Nedir bu Adaçayı?

Lamiaceae (Ballıbabagiller) ailesinin bir üyesi olan adaçayı, kokulu ve şifalı bir bitkidir. Ülkemizde daha çok Akdeniz bölgesinde üretilmektedir. Yaprakları sivri ve gri-yeşil bir renktedir. Itırlı ve acımtırak bir koku yayarlar, boyları 30-70 cm arasında değişmektedir.
Koyu kahverengi ve yumurta biçiminde tohumları bulunan adaçayı, tohumuyla birlikte kendi kendine çoğalır. İçeriğinde eter yağları (borneol, pinen, sineol), tanen, glikozid, reçine, irsol asit, fumarik asit, flavon, asparagin, oleanol asit gibi maddeler bulunmaktadır. 

Nasıl Kullanmalı?

Genellikle kuru olarak tüketilen adaçayının bazı durumlarda tazesi de tüketilmektedir. Özellikle çayı hazırlanırken dikkat edilmesi gereken husus, bitkinin suyla birlikte kaynatılmamasıdır.
Bir fincan çay hazırlamak için 2-3 adaçayı yaprağının üzerine kaynamış suyu döküp, maksimum 10 dakika beklettikten sonra süzüp içebilirsiniz. İçerisine şeker yerine bal ve limon ekleyerek içilmesi tavsiye edilir.

Adaçayı aynı zamanda yemeklere tat ve koku verdiği için, özellikle kümes hayvanlarının etlerinin pişirilmesinde tercih edilmektedir. Tıpkı bizim Hindi tarifimizde olduğu gibi... Adaçayının şifalı özelliği ve aromasından yararlanmak için etleri dinlendirirken, patates kızartmaları veya salamuralarda kullanabilirsiniz.


Adaçayı ve Faydaları

*Sindirimi kolaylaştırır, hazımsızlığı giderir.
*Stresi azaltır, sakinleştirir.
*Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
*Adet düzensizliklerine ve sancılarına iyi gelir.
*Boğaz ağrılarını giderir.
*Öksürüğü keser ve balgam söktürür.
*Karaciğeri temizler.
*Sinirsel baş ağrılarını hafifletir.
*Antifungal etkisi olduğundan cilt mantarlarına karşı tedavi edici etkisi vardır.
*İdrar yolları enfeksiyonu tedavisinde yardımcıdır.
*Beyin fonksiyonlarını geliştirir.
*Safra kesesinin aktif çalışmasını sağlar.
*Ağız içi yaralarına iyi gelir.
*Hafızayı güçlendirir.
*Menopozun getirdiği ağrıları hafifletir.
*Aşırı terlemeyi önler.
*Saç bakımı yaparken kullanılması uygundur. Beyazlamayı geciktirir.
*Alzheimer’a karşı önleyici etken oluşturur.
*Romatoid artrit gibi iltihaplı hastalıklara iyi gelir.
*Bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Kemiklerin güçlenmesini sağlar.
*Kalp krizi riskini azaltır.
*Migren ve baş ağrılarında sıcak adaçayına batırılan bez, alın bölgesine konulursa ağrıyı dindirir.



Yan Etkileri Nelerdir?

Doktorlar tarafından herhangi bir hastalığı teşhis edilmemiş sağlıklı bireyler günde 1-2 fincandan fazla tüketmemelidir. Tansiyon hastaları, epileptik rahatsızlığı bulunanlar, hamile ve emziren kadınlar için önerilmemektedir. 
Aşırı tüketilmesi durumunda içeriğinde bulunan thujone ve kafur bileşenleri toksik etkiye yol açabilir. Hergün düzenli kullanılmaması veya bu sürenin yine sağlıklı bireylerde 2 haftayı geçmemesi gerekir. 2 hafta düzenli kullanıldığında ise mutlaka 10-15 gün ara verilmesi şarttır. Her ne kadar bilim henüz bir tanı koymasada, erkeklerde cinsel gücü azalttığı, kadınlarda ise arttırdığı söylenmektedir.

Yazımızı antik dönemin şifalı bitkisi için yazılan bir dize ile son verelim istedik;
Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye...

Şifalı günler dileriz...

Yorumlar
Henüz yorum yok
Adınız
Bunlar da İlginizi Çekebilir

Aramıza Siz de Katılın

  • 3050 üye,
  • 1920 tarif,
  • 954 makale
Şimdi ücretsiz katıl