Suyuna ekmek banarak, doya doya yiyebileceğiniz nefis bir et yemeğine ne dersiniz? İşte çok doyurucu domatesli et sote tarifi
Bir tencerede küp doğranmış ve yıkanmış dana etlerini kendi suyunda pişiriyoruz. Üzerine yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 tane jülyen doğranmış soğan, 1 tane çekirdekleri çıkartılmış kırmızı biber ve 1 tane çekirdekleri çıkartılmış sarı dolmalık biber ekleyip hepsini kavuruyoruz. 4 tane küp doğranmış domates ilave ediyoruz ve çeviriyoruz. Üzerine yarım çay bardağı su, 1 avuç doğranmış maydanoz, 1 çay kaşığı pulbiber ve 1 tatlı kaşığı tuz ilave edip pişiriyoruz. Afiyet olsun…
Domatesin kökeni olarak Güney ve Orta Amerika denilmektedir. Patlıcangiller familyasından gelmekte, yaprakları tüylü, çiçekleri salkım durumunda, vitamince zengin, kırmızı veya yeşil renkte olan bitkidir. Ülkemizde domatesin gelişi hakkında net bir bilgi yoktur. Ancak tarihçiler ve bilim insanlarının ortaklaşa yürüttükleri çalışmalar sonucunda, Avrupa’da gösterdiği gelişimeye paralel olarak 300 yıllık bir geçmişe sahip olabileceği düşünülmektedir. İlk zamanlar yeşil hali ile tüketilmeye başlandığından Frenk Badıcanı diye adlandırılmış, bu ismi ile de ilgili kayıtlara geçirilmiştir. Lale Devri dönemine denk düşen 1718 - 1730 yıllarında III. Ahmed için vezirlik yapan Damat İbrahim Paşa’ nın 1723 yılında aylık olarak tutmuş olduğu masraf defterleri kayıtlarında domates alındığına dair bilgiler bulunmuştur.
Ülkemizde bilinen adının yaygınlaşmasında İtalyanların değilde Fransızların, Fransız Levanten ailelerinin ve o yıllarda Fransa’ da eğitim almakta olan Türk öğrenciler ile Türkiye’ de bulunan Fransız öğretmenlerin daha fazla etkisi olduğu kabul görmektedir. Çünkü, domates İtalyanlar tarafından “pomodoro”, çoğul haliyle “pomodori”, Fransızlar tarafından ise “tomate” ve çoğul anlamıyla “tomates” şeklinde adlandırılmıştır.
Et Sote sevenler burada mı? Bugünkü tarifimiz ile onu yemelere doyamayacaksınız. Domatesli Et Sote tarifimiz için doğru mutfaklara. Şimdiden ellerinize sağlık...
